Orucun Sırları Açlık Ve Susuzluk, Şehveti Kırar;Hayvanı Gücü Melekî Gücün Emrine Sokar: Bil ki: Bazen insan, Hakk’tan gelen ilham vasıtasıyla, hayvanı yapısındaki hiddet ve şiddet halinin, ulaşabileceği kemâl hali için bir engel olduğunu görür ve bunun üzerine ona kızmaya başlar, onu azgınlık halinden uzaklaştırarak uysal bir hale getirmek ister. Bu konuda kendisine yardımcı olmak üzere açlık ve susuzluktan, cinsî ilişkiyi terketmekten, diline, kalbine ve diğer organlarına sahip olmaktan daha uygun bir yol göremez ve nefsânî hastalığını tedavi etmek amacıyla bu yollara sarılır. Bu […]
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Özürler Aşağıdaki on sebebden ötürü oruç tutmamak veya tutulmuş bir orucu bozmak mubahtır: 1) Yolculuk: Ramazanda en az üç günlük (on sekiz saatlik) bir yere gidecek olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Bundan dolayı o gün yola çıkınca oruçlu bulunmamış olur. Fakat bir kimse oruç tuttuktan sonra, gündüzün yolculuğa çıksa, bu yolculuk o ilk gün için bir özür sayılmaz, orucuna devam etmesi gerekir. Ancak o gün yola çıkar da, ondan sonra orucunu açarsa, kendisine keffaret gerekmez, yine sadece kaza […]
Oruçlu İçin Mekruh Olan ve Olmayan Şeyler 1- Oruçlu olanın su ile ıslatılmış bir misvaki kullanması İmam Ebu Yusuf’a göre mekruhtur. Fakat diğer alimlere göre, sabahleyin yahut zevalden sonra yaş ve kuru misvak kullanmakta kerahet yoktur. (İmam Şafiî’ye göre, zevalden sonra misvak kullanılması mekruhtur.) 2- Oruçlu kimsenin istincada (büyük abdest temizliğinde) ve abdest alırken ağzına, burnuna su verirken aşırı gitmesi, fazla su doldurup taşırması mekruhtur. 3- Oruçlunun bir özrü bulunmaksızın pişirilen yemeği yalnız ağzı ile tadması mekruhtur. Bir kocanın kötü huylu olması, karısı […]
Kaza Edilmesi Gereken ve Gerekmeyen Oruçlar 1- Yolculuk veya hastalık özrü ile Ramazan orucunu tutmamış olan kimse, bunları kaza etmeye elverişli bir vakit bulamadan önce ölse, üzerine kaza gerekmediği gibi, fidye vermesi de lazım gelmez. Ancak oruçları için fidye verilmesini vasiyet etmiş olursa, malının üçte birinden bu vasiyetin yerine gelirilmesi gerekir. Fidye, fakir bir kimseyi sabah ve akşam doyuracak olan bir günlük yiyecektir. Bu, bir fitre sadakasına eşittir. 2- Yolculuk veya hastalık sebebi ile Ramazan orucunu tutamamış olan kimse, bunun tamamını veya bir […]
Orucu Bozan ve Bozmayan Şeyler 1- Kasden yeyip içmek ve oruca aykırı olan işleri yapmak orucu bozar. Bu işlerin bir kısmı yalnız kazayı ve bir kısmı da hem kaza, hem de keffareti gerektirir. Bunlar açıklanacaktır. 2- Unutarak bir şey yemek ve içmek veya cinsel ilişkide bulunmak orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacib ve nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır. (Malikîlere göre, bunların her biri ile farz olan oruç bozulur, kazası gerekir. Çünkü orucun rüknü olan […]
Oruçlu için Müstahab Olan Şeyler 1- Oruç tutacak kimsenin sahur yemeği yemesi müstahabdır. Bunun vakti, gecenin sonudur. Alimlerden Ebu’l-Leys’e göre, gecenin son altıda biridir. Sahur yemeği, insana oruç için kuvvet verir. Sahurun geciktirilmesi müstahab ise de, ikinci fecrin doğup doğmadığından şübhe edilecek bir zamana kadar geciktirilmesi mekruhtur. Sahur, seher vaktinde yenecek yemektir. Bu yemeği yemeğe “Sahur Yemek” denir. Seher de, ikinci fecirden biraz öncesine kadar olan vakittir. 2- İftarı acele yapmak, yani akşam namazından önce oruç açmak müstahabdır. Böylece oruç hali, namazda kalbin […]
UNUTULMUŞ BİR SÜNNET İ’TÎKÂF İ’tikaf sözlük olarak, iyi olsun kötü olsun bir şeye gerekli olmak ve nefsi ona bağlamaktır; Terim olarak, Allah’a yakınlık sağlamak niyetiyle cami’ ve mescide gerekli’ olup bir süre orada eyleşmektir. İ’takâf m meşruiyeti Sünnet ile sabit olmuştur. Yapılan sahih rivayetlere göre, Resûlullah (A.S.) Efendimiz her Ramazan’m son on gününü Mescid’de i’tikâf niyetiyle geçirirdi. Vefat edeceği yılın Ramazanında ise bu i’tikâfını yirmi’güne çıkarmıştı.[1][1] Peygamber Efendimizle birlikte Hane-i saadetten bazı kişilerle Ashabından birçok kimseler de i’tikâf sünnetini yerine getirmiş ve […]
İSLAM HUKUKUNDA DARUL-HARP DARUL-İSLAM MESELESİ Başlangıç ve her şeyin evveli nihayetsiz her şeyin sonu, Kadim, Kerim, fazilet ve cömertlik sahibi varlığı kendinden, alemlerin yegane gerçek hükümdarı, Rabbi olan Allah’a Hamd ve senalar olsun. Kıyamete dek salat ve selam rahmet Nebisi, Ümmetin şefaatçisi, halkın aynasında Hakkın kainattaki tecellilerinin en mükemmeli olan Peygamberimiz, Seyyidimiz, Rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.v ) Onun pak, temiz, şerefli Alinin ve Güzide Ashabının, Salihlerin ve onlara uyanlara olsun. Allah’a Hamd Rasulüne salat ve selamdan sonra […]
GUSÜL RİSALESİ GUSÜL (BOY ABDESTÎ) Sözlükte gusül (gasl ve gusl) “bir şeyi su ile yıkamayı”, fıkıh ilminde ise “bütün vücudun temiz su ile yıkanması şeklinde yapılan hükmî temizlik işlemi”ni ifade eder. Fıkıhta abdeste küçük temizlik, abdest almayı gerektiren hallere küçük kirlilik (hades-i asgar), gusle büyük temizlik, guslü gerektiren hallere de büyük kirlilik (hades-i ekber) denilir. Guslün Türkçe’deki bir başka adı da boy abdestidir. Kur’an’da “Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin” (el-Mâide 5/6) buyurularak cünüplük halinden kurtulmak için guslün gerekliliği bildirilmiş, ayrıca hayzın […]