Öğle Namazının İlk Sünneti nasıl kılınır Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin kılınışı şöyledir. Niyet ettim Allahım senin rızan için Bugünkü öğle namazının ilk sünnetini kılmaya diye yapılır. Hemen eller yukarıya kaldırılıp (erkekler kulak hizasına avuç içleri kıbleye gelecek şekilde bayanlarda çene hizasına kaldırır) “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. Ondan sonra eller (erkekler göbek hizasına sağ el sol elin bileğinden kavrayacak şekilde bağlar bayanlar göğüs üstüne sağ eli sol elin üstüne düz gelecek şekilde bileği kavramadan) bağlanır ve “Sübhanekel-lahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke […]
Sabah Namazının Farzı nasıl kılınır Sabah namazının iki rekat farzını kılmak için: öncelikle erkekler için kamet getirilir ezan sözlerinin aynısı okunur yalnızca hayyaal elfelah dan sonra iki defa gadgametis-salah ifadesi eklenir (Bayanlar kamet getirmez)sonra “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü sabah namazının farzını kılmaya”, diye niyet edilir. Kadınlar için Vücûdun şekli belli olmayacak şekilde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır. Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Namazda, kadınlar için iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir […]
Sabah Namazının Sünneti nasıl kılınır Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya”, diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp (erkekler kulak hizasına avuç içleri kıbleye gelecek şekilde bayanlarda çene hizasına kaldırır) “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. Ondan sonra eller (erkekler göbek hizasına sağ el sol elin bileğinden kavrayacak şekilde bağlar bayanlar göğüs üstüne sağ eli sol elin üstüne düz gelecek şekilde bileği kavramadan) bağlanır ve “Sübhanekel-lahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke […]
FIKIH NEDİR Bilmek, anlamak, bir şeyin bütününe vakıf olmak. Istılahta, bir kimsenin leh ve aleyhindeki hükümleri bilmesi demektir. Başka bir tarife göre fıkıh; kişinin ibadetlere, cezalara ve muamelelere ait şer’î hükümleri mufassal delilleriyle bilmesidir. Ayrıca, söz ve fiillerin amaçlarını kavrayacak şekilde keskin ve derin anlayış diye de tarif edilmiştir (Muhammed Maruf Devâlibî, İlmi Usûl-i Fıkıh, Beyrut 1965, 12; İbn Âbidin, Reddü’l-Muhtâr Ale’d-Dürri’l Muhtâr, İstanbul 1982, I, 34; İmam Burhaneddin, ez-Zernûci, Ta’limü’l Müteallim, İstanbul 1980, 27; M. Ebû Zehra, İslâm Hukuk Metodolojisi (Fıkıh Usulü), […]
Kurban Mahiyeti ve Dini Hükmü Sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan” demektir. Arapça’da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması mevcut olmakla birlikte şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunur. Kur’an’da Hz. Âdem’in iki oğlunun Allah’a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Mâide 5/27); bir başka âyette de ilâhî dinlerin hepsinde […]
GUSLÜN HÜKÜM VE ÇEŞİTLERİ Gusl’ün Mânâsı Gusl kelimesi lügatte, suyun herhangibir şey üzerinden dökülmesi demektir. Şer’î mânâsı ise, suyu hususi bir niyetle bedenin üzerine dökmektir. Guslün Meşruiyeti Gusl ister nezafet için, ister cünüplüğü gidermek için olsun meşrudur. Bir ibadete şart olup olmaması durumu değiştirmez. Kur’an, Sünnet ve İcma, guslün meşruiyetine delâlet eder. Kür’an’daki delillerden biri şu ayettir: Şüphesiz ki Alan, çok tevbe edenleri sever ve çok temizlenenleri de sever. (Bakara/222) Yani abdestsizlikten, maddî ve manevî pisliklerden çok korunanları, yıkananları sever. Sünnet’teki delillerden biri […]
HANEFİ VE ŞAFİ MEZHEBİNE GÖRE ABDEST HÜKÜMLERİ HANEFİ MEZHEBİ ABDEST HÜKÜMLERİ Abdest Abdest belli organları usulüne göre yıkamaktan ve meshetmekten ibaret bir temizliktir, bir ibadet ve itaattir. Abdeste, güzel oluşundan ve temizliğe yardımcı olmasından dolayı “Vuzu” adı verilmiştir. Abdestin manevî birçok faydaları ve sevabları olduğu gibi, maddî olarak da pek çok yararları vardır. “Abdest üzerine abdest, nur üzerine nurdur.” buyurulmuştur. Bir hadîs-i şerifde şu anlamdadır: “Her kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu şekilde namazkılarsa,geçmişgünahlarıbağışlanır.” Abdestin Farz olduğunu bildiren Âyet: «Ey imân edenler! […]
Abher Namazı ve Dinde Hükmü Abher veya Abhür namazı, Abher kelimesi Nergis, Yasemin gibi kokulara denir. Bu namazı Ahber veya Ahbar olarak verilmesi yanlıştır: Haberler. Haberin çokluk şekli. Manasındadır. Nette bu namazı hem ismini yanlış vermelerinden dolayı, hemde bu namaz hakkında fıkhi bazı izahları yapmak için konuyu açıyorum.Zaten bu namaz Sufi Zade Seyit Hulusi Mecmaul-Adab eserinde de abher olarak belirtilmiştir bilmiyorum bu eser çevrildiğinde hataen sanırım Ahber namazı şeklinde verilmiş olsa gerekki her yerde bu isimle verilmiştir. Orijinal metninde abher diye geçer. Fıkhi […]
DEFİNENİN İSLAMDA HÜKMÜ NEDİR Günümüzde en çok sorulan sorulardan biride define meselesidir faydalı olur ümidiyle konuyu paylaşıyorum definenin anlamı çeşitleri islamda yeri ve hükümleri ile ilgili cevaplar. DEFİNE: Yere gömülmüş değerli mallar. Define, hazine veya rikaz denilen konuda alimlerin farklı görüşleri vardır. Hanefilere göre, hem madenler, hem de eski devirlerde yer altına gömülen her türlü kıymetli eşya “Rikaz” kapsamındadır. Diğer üç mezhebe göre, madenler“Rikaz” kapsamında değildir. – Altın-gümüş gibi defineler beş parçaya bölünür. Bunlardan beşte biri, devlet alır. Şafiilere göre bunu zekat olarak dağıtılması […]
ORUCUN FAZİLETİ Cennet Kapıları, Ramazan’da Açılır: Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan girdiğinde cennet kapıları bir rivayette rahmet kapıları açılır, cehennem kapılan kapatılır ve şeytanlar zincirlere vurulur.[513] Bil ki: Bu fazilet, hiç kuşku yoktur ki müslümanlara nisbetle-dir. Zira kâfirler Ramazan’da daha şiddetli bir körlük, daha aşırı bir sapıklık içerisinde olurlar. Çünkü, Allah’ın nişanelerine karşı hürmetsizlikleri ay boyunca devam eder. Müslümanlar oruç tutup, geceleri ihya edip, içlerinde kemâl sahibi olanlar nur denizlerine daldığında, duaları her bir taraftan kendilerini kuşattığında, nurları kendilerinden daha aşağı derecede olan […]