Şaban Ayı ve Beraat Kandili İslâm’ın mübarek saydığı hicrî kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan ayları. Bu aylar ve diğer dokuz ayın süreleri, ayın hareketlerine göre belirlenmektedir. Kameri ayların süresi, şemsî ayların süresine nazaran değişiklik arzeder. Kamerî sene, şemsî seneden on bir gün daha kısadır. Ayrıca kamerî ayların diğer bir özelliği şemsî aylarda olduğu gibi senenin aynı mevsimine değil, değişik mevsimlerine tesadüf etmesidir. Mesela, kamerî bir ay olan Ramazan ayı, senenin mevsimlerini dolaşır. Hicrî ve kamerî aylar arasında küçük önem taşıyan ve “üç […]
İBADETLERİN SAĞLIĞIMIZA FAYDALARI Bilim, ilim ve teknolojinin gelişmesiyle beraber insanlarda da Ruhi ve Bedeni hastalıklar artmakta her geçen gün bir yenisi hayatımıza girmektedir. İnsanlar arasında Beden ve ruh sağlığı bozuldukça gelişen ilim ve farklı kültürlerin inanç ve dogmaları da hayatımıza bazı çevrelerce sistemli olarak hastalıkların şifasında insanlara özellikle Müslümanlara aktarılmaya öğretilmeye başlanmıştır. Bunun neticesi olarak özellikle ülkemizde Müslümanlığını iyi bilmeyenler bu batıl öğretilere kendilerini kaptırıyor Ruh ve beden hastalıklarından kurtulma adına bu saçma batıl fikirlerin ardına düşüyor ve neticede Beden ve ruh hastalıklarına […]
Mezhepler Nedir? Günümüzde alim ve hocaefendilere halk tarafından yönlendirilen soruların en önde gelenlerinden biri de mezheplerin nasıl ortaya çıktığı sorusudur. Mezheb’ kelime anlamı itibariyle ‘gidilen yol’, ‘mecra’ anlamları taşır. Dini ıstılahta ise içtihat (rey; görüş; hüküm) derecesine ulaşmış olan alimin dini meseleleri bir bütün sistem halinde ortaya koyması, bir anlamda teknik yorumlar bütünü oluşturmasıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse, her Müslüman; Kur’an’ın hükümlerini, Resulüllah’ın (sav) hadislerini ve sünnetini, daha sonraki sahabe ve tabiinin görüşlerini ve bunlara ait bütün ilimleri tam manasıyla öğrenip […]
Ramazanda Kazandıklarımızı Ramazan sonunda kaybetmeyelim Nefsin disipline edildiği ve belli bir kıvama getirildiği şeytan ve ordularının zincirlere vurularak mağlup edildiği yapılan her ibadetten bire on kazançlar elde edildiği evveli rahmet ortası mağfiret sonu cehennemden azad olan bu rahmet ayını ve bayramını geride bırakacak bulunmaktayız. Bu münasebetle bir Müslüman olarak ramazanda kazdığımız bu bilinç ve kulluk idrakini bozmadan İslam’ın sesine ömrümüzün sonuna dek kulak vermeli, ramazan ve bayramın coşturduğu merhamet duygularını hayatımızın tamamına aktarmalıyız. Akıllı Müslüman, gönlünü her türlü kötülükten temizleyen, Rabbine karşı […]
Hz. Hızır ve İlyas (a.s) Kimdir Kuranı kerimde ismi geçen şahsiyetlerden en muammalı olanı şüphesiz ki Hz.Hızır (a.s) dır. Bu zat hakkında kaynaklarımız ne diyor ve Ehli irfan olanlar ne diyor. Hz. Hızır kimdir? Şuan hayatta mıdır kısaca irdeleyelim. Evet, Hz. Mûsâ a.s döneminde yaşamış ve peygamber olması kuvvetle muhtemel, hikmet ve ilim sahibi bir şahsiyet. Kur’ân-ı Kerîm’de, Hızır (a.s.)’ın isminden açıkça bahsedilmez. Ancak Kehf Sûresi’nin 60-82. âyetlerinde yer alan Hz. Mûsâ ile ilgili kıssadan “Katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim […]
Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN RAMAZAN AYININ İHYÂSI Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!.. Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri! Size Avustralya’nın güzel bir şehrinden Brisban’dan hitap ediyorum bu üçüncü haftada da… Ramazanınız mübarek olsun… Allah oruçlarınızı kabul eylesin… Teravihlerinizi, gece namazlarınızı, hayırlarınızı, hasenatınızı makbul eylesin… Dualarınız müstecâb olsun… Her şey gönlünüzce olsun, gönlünüz nur dolsun… Allah-u Teàlâ Hazretleri’nin rızasına uygun ömür geçirmeyi, güzel işler yapmayı Allah nasîb etsin… Ramazan ayı içinde olduğumuz için, Ramazanla ilgili sözler söylemek, konuşmamı o konular üzerinde yapmak istiyorum. […]
MAĞFİRET AYI Euzü billâhi mineş şeytànir racîm. Bismillâhir rahmânir rahîm. Elhamdü lillâhi rabbil àlemîn… Ves salâtü ves selâmü alâ seyyidil evvelîne vel âhirîn, muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn… Ve men tebiahû biihsânin ilâ yevmid dîn… Emmâ ba’d: Aziz ve muhterem cemâat-i müslimîn!.. Kıymetli kardeşlerim!.. Allah-u Teâlâ Hazretleri cümlenizden râzı olsun… Namazlarınızı, niyazlarınızı, oruçlarınızı, ibadetlerinizi, tâatlerinizi kabul eylesin… Muradlarınızı ihsân eylesin… Oruç tuttunuz, terâvihinizi kıldınız, yoruldunuz. Ben de Peygamber SAS Efendimiz’in hadis-i şeriflerinden bir nebze, bir demet, birkaç söz söyleyip münâsib bir miktar […]
TAKVÂ EHLİ OLUN! E’u zü billâhi mineş şeytànir racîm. Bismillâhir rahmânir rahîm. Elhamdü lillâhi rabbil àlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh… Kemâ yenbağî licelâli vechihî ve liazîmi sultânih… Ves salâtü ves selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû biihsânin ecmaîn… ………….. (Yâ eyyühellezîne âmenüt tekullàh) “Ey iman edenler, Allah’tan sakının! Allah’tan sakının ey kullarım!.. (vel tenzur nefsün mâ kaddemet ligadin) “Kişi yarın ahiret için şimdiden ne takdim ettiğine, önceden ahirete ne gönderdiğine baksın, dikkat etsin! Ahirete ne gönderdiğini […]
Muhyiddîn İbnü’l-Arâbî Hazretleri’nin, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundan Yetmiş Sene Önce Kaleme Aldığı; “Şeceretü’n-Nu‘mâniyye fî Devleti’l-‘Osmâniyye” Kitabı’nda, Osmanlı’nın Zuhuruna Dair Esrarengiz İşaretler Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan elli dokuz yıl önce, 1240 mîlâdî yılında Şam’da vefât etmiş olan Şeyhü’l-ekber Muhyiddîn İbnü’l-Arâbî -kuddise sırruh- Hazretleri, henüz ortalıkta ne Osman Gâzî, ne de kuracağı cihân devleti yokken, cifr ilmine ve Kur’an’daki bâzı Âyet’lere dayanarak “Şeceretü’n-Nu‘mâniyye fî Devleti’l-‘Osmâniyye” adında bir eser yazmış; “Osmanlı Devleti Hakkında Soy Silsilesi” anlamına gelen bu küçük risâlesinde, kendi ifâdesiyle; “Devleti’l-Osmâniyye”(1)den “hilâfeti kâ’im kılacak olan kimseye” […]
Hakikati Ahmediye (s.a.v) Döneminde miyiz? Yorumsuz Bismillahirrahmanirrahim Hani, Meryem oğlu İsa, “Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, “Bu, apaçık bir sihirdir” dediler. Kim, İslâm’a davet olunduğu hâlde, Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalimdir? Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, […]