Cin ve Şeytanın İnsana Cinsel Tasallutu ve İsra 64 Ayetinin hikmeti
ve şarikhum fil emvali vel evladi veidhum
Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. (İsra 64)
İbni Abbâstan rivayetle: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Ümmetimden biri ehline (Hanımına) yakınlık etmek istediği vakit : Bismillah,
Allahümme cennibneş-şeytane ve cennibiş şeytana ma razektena
Allahım şeytanı bizden ve bize nasip edeceğin çocuktan uzak tut
buyurdular. .
bu duayı yapanlara da Efendimiz (s.a.v) şu müjdeyi vermiştir: Bu dua ile yapılan cimadan bir çocuk meydana gelirse şeytan o çocuğa zarar veremez. (Buhari, nikah66-Ebu Davut Nikah 45-Tirmizi Nikah 8)
33. (5967)- Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gün): “Aranızda muğarribler görüldü mü?” diye sordu. Ben:
“Muğarribler de ne?” dedim.
“Onlar kendilerine cinlerin iştirak ettikleri kimselerdir!” buyurdular.” [Ebu Davud, Edeb 116, (5107)
Yukarda ilgili ayette de açıkça ifade edildiği gibi şeytanın Rabbimizden aldığı ruhsatta insanları azdırabilmek adına onların çocuklarına da ortak olmasıdır. Bu sebepten dolayı Efendimiz (s.a.v) yukarda ki hadislerde evli eşlerin birlikte olacakları zaman çok dikkat etmeleri gerektiğini ve dua ederek birleşmeye yönelmeleri gerektiğini vurgular. Günümüzde zannederim bu sünnet ve ilahi uyarı göz ardı edilmiştir Müslümanların eşleriyle geçirdikleri zamanı ibadet bilinciyle görmemelerinin ve sadece nefsi şehevi duygularını bastırmak amaçlı bir eylem görmelerinin bunda büyük bir payı vardır elbet. Eskiler bu Peygamber (s.a.v) öğretisine dikkat ederlerdi alimlerimiz bu duayla sadece kısıtlı kalmamış başka sığınma dua ve ayetleri de okumayı tavsiye etmişlerdir mesela İmamı gazali fatiha ve ihlaslar okunduktan sonra yatağa girmeyi ve ehliyle beraber olmayı söylemiştir. İşte bu zamanda bu çok önemli olan meseleyi maalesef Müslümanlar ihmal etmişler ve nesillerin bozulmalarına sebep vermişler ahlaken bir nevi. tabi bunlarda ahir zamanın birer fitneleridir fuhuş içki adaletsizlikler münkerin artması evlatların anne ve babaya asi olmaları vs. hepsinin altında belki de bu peygamber tavsiyesine uymayışımız ve Şeytanın da doğacak nesillere tasallutunu kolaylaştırdı ve artırdı. Muğarrible alakalı hadise gelince
Muğarrib, dilimizde de mevcut garib kelimesi ile aynı kökten gelmektedir; garb. Bu, uzak demektir. Nitekim ailesinden uzakta olana garib denmiştir. Muğarrib, asıllarından kopmuş, neseblerinden uzaklaşmış manasına gelir. Hattâbî, hadiste zikredildiği şekilde cinin iştirak ettiği kimselere muğarrib denmesini, kendi cinsinden olmayan şekil ve tabiatça farklı varlıkların müdahalesi ile herhangi garib bir damarın bulunma veya uzak bir nesebten gelme şüphesi sebebiyle açıklar.
Bazı Alimlerde: “Muğarrib insan: “İnsan ve cinnin suyundan müştereken yaratılan insandır. Çünkü böylece o insana yabancı bir damar girmiş, veya uzak bir nesebten gelmiştir. Böylece kendi cinslerinden olmayan bir şeyin müdahalesi ile asıllarından kopmuş, neseblerinden uzaklaşmış olurlar. Nitekim hadiste “Ey kadınlar! Sizden biri, cinlerin kendisiyle cima yaptığını hissediyor mu?” ibaresi gelmiştir. Burada Aleyhissalâtu vesselâm’ın, insanlar arasında maruf olan şu hususu kastetmiş olabileceğine dikkat çekilmiştir: “Bazı kadınlara bir kısım cinler aşık olur ve onlarla cima yaparlar.”(Kütübi Sitte-İlaveler b.)
Bu mesele çok önemlidir hele günümüz de ümmü sıbyan türü rahatsızlıklar ve manevi tasallut olaylarının bir çoğunda etken olarak bu peygamber (s.a.v) tavsiyesine uyulmadığını ve dini hükümlerden guslün hangi hallerde farz olduğunu kişinin iyi bilmemesinden kaynaklandığı naçizane müşahade ettik. Bebeklerde tasallut olayı ebeveynin sihirli, musallatlı veya şehevi arzularına meyyal olup bu edebe (cinsi birleşme) dikkat etmemsinden dolayıdır genelde bunlar ehline malumdur zaten. Diğer bir husus ise sihir büyü tasallut durumlarında hasta genelde baygınlık gerek kriz gerekse rüya yoluyla cinlerin istismarına uğrar cinsi birleşmeler söz konusudur hadisinde haber verdiği gibi. Bunun bazı sebepleri vardır hasta tasallutlu şahsı hem kolay, kolay elden kaçırmamak çünkü bu şekilde bir hastanın normal tasallut durumunda cinsi birleşme olmadan kurtulma şansı yüksekken bunun birleşmeden dolayı ve bu esnada cinler tarafından daha farklı büyüler yapılarak bu işin çözümünü zorlaştırmalarından ve bakımlarda basiret ve çok dikkat sahibi olunmadıkça asıl sebebin gözükmemesini sağlar ki bu hocanın o şahsa uygulayacağı sıradan bir terkiple çözülemez. Hem dini hükümleri yani guslun farziyeti meselesini bilmemeleri demiştik ki işte hoca böyle bir hastaya zaten okuma verse de işe yaramıyacaktır çünkü bu hasta cinler tarafından hem ilişkiye girdiği için hem hastalığında bayılmalar yaşadığından üzerine gusül gerekir her ne kadar bazı Hanefi alimleri serahsinin ifadesiyle cinlerle temastan dolayı gusul farz değildir deseler de kişi üzerine vucub arz eder çünkü insanla temasla alınan haz şehvet bunda da devreye girer. Bayılmada zaten guslü gerektiren şartlardan biridir. Hem normal sebeplerden dolayı bile bayılma olsa yıkanılması sünnettir. İşte böyle bir durumda yıkatılmadan abdestsiz hastaya yapılacak hiçbir okuma tesir etmez isterseniz binlerce ayetel-kürsi vs. okuyun. Bir diğer sebepse insan unsuru taşıyan insandan da bir şeyler alan cinler hikmeti hüda diğerlerinden daha kuvvetli oluyorlar onların yapamadığı bir çok şeyi bunlar yapabiliyor rabbim bilir iysini beklide ahir zamanda mesihi deccalın yardımcıları ve ordularını en çok insanla birleşmeden dolayı yaratılan cinler şeytani tayfalar oluşturacak bu zamanda cinler anlattığımız hususlara aşırı rağbet ettiklerine göre bunlar ehline malum bilgilerdir detaya girmiyorum. Evet bu hususlar bizatihi tecrübelerimdir konunun hassasiyetine binaen uyarı yapmayı uygun gördüm ki manevi işlerle uğraşanlar bu noktalara da dikkat etsin. Hem de Müslümanlar olarak hepimiz bu noktalara dikkat edip abdeste gusüle namazlara taatlere dikkat edelim sıradan küçük gibi gözüken peygamber (s.a.v) tavsiyelerine uyalım onun tavsiyeleri asla hikmetsiz ve de küçük değildir. Küçük zannedilen bir şey aslında içinde koca bir hikmet saklıyordur. Aynı kuzey kutbunda buz dağları gibi teşbihte hata olmasın orada gemiciler büyük buz dağlarından korkmazlar suyun üstünde ucu gözüken küçük buzlardan korkarlar ki aslında denizin altına doğru koca bir buz dağıdır. Dikkat edilmese küçük bir buz diyip geçilse koca bir dağa çarpar ve gemi batar. Müslümanlar olarak bizlerde bu dikkati gösterelim ki inşallah kulluğumuzu imanımızı gemi gibi batırmayalım.vesselam veddua
s.a hocam dualarınızda beni unutmayın demişsiniz rabbim ilmiyle şereflendirmiş daim kılsın inşeaallah.lütfen hakkınızı helal ediniz sitenizi sürekli dolaşıyorum yaşınızı bilmiyorum ama bu allah rızası için yaptıklarınızdan ve ilminizden dolayı önünüzde saygı ile eğiliyorum allaha emanet olunuz
Aleyküm Selam sayın Muazzez hanım Rabbim teala razı olsun duanız için. Haklık bir durum söz konusu değil bu bizim vazifemiz ilmin zekatı anlatmaktır hükmü gereği faydalı olabiliyorsak ne mutlu bize. Saygı ve Muhabbet bizden size ama unutmayın önünde tek eğilinecek Hak Sübhanehu ve Tealadır.Vesselam Veddua Vel Mehabbe
s.a.hocam lutfedip cevaplamışsınız.Allah razı olsun sizden.sizden gelen bir dua yı rabbimin lütfu olarak kabul ediyorum.hele bu durumumda.Hocam sizi havas yurdu adlı sitedende takip etmeye çalışıyorum .size ciddi manada ihtiyacım var.ayrıca GÜNLERİN HAVVASI böümüyle ilgili sorum var hocam affınıza sığınırım belki bu bölümde sorulmaması gerekir.lütfen cahilliğimi hoşgörün.hocam,örneğin SALI günü bir iş yapmayın deniliyor ben ne çamaşır ne bulaşık yıkayabiliyorum .umarım anlatabilmişimdir birde hocam islamda uğursuzluk yoktur denir ama gezegenlerin uğursuzluğundan bahsediliyor belki benim hassasiyetim bu yönde olduğu için böyle algıladım yazılanları haddimi aştım lütfen hakkınızı helel edin allahın selamı üzerinize olsun