Hacamat Hangi Hallerde Yapılmaz?

1- Hacamat çok ihtiyar ve zayıf kişilerde, (dinç ve sağlıklı değilse 60 yaş yukarısına tavsiye etmeyiz)

2- Kalp Yetmezliği olanlarda, kalp, damar ameliyatı olmuş kişilerde tavsiye etmeyiz. Aynı şekilde organ nakli olmuş kişilerede tavsiye etmeyiz

3- Bir yeri kesildiğinde kanı durmayan kişilerde, (duruma göre kantronla bu durdurulur)

4- Hamilelerde ve adet döneminde

5- Aşırı kansız kişilerde

6- Tansiyonu çok düşük olan kişilerde

7- Küçük çocuklarda büyüklerdeki gibi sıklıkla yapılmaz (hastalık durumları yokken) hastalık durumlarında çocuklara yapılabileceği gibi bebeklere de yapılır. Lakin işinin gerçekten ehli olması lazım yapanın. Öbürtürlü hangi çocuğa, hangi durumda hangi noktalardan kupa atılacağını dahi bilmeyenler günümüzde çok fazlalar ve maalesef bu yüzden fayda yerine zarar gören çocuklar çoğaldılar ailelerin çok dikkatli olması gerekir. Öbürtürlü hacamatta ehil olanlarda fayda hasıl olur. Özellikle eski tabiplerimiz akli melekelerde sıkıntısı olabilecek çocuklarda ve rahimdeyken bebeğin beyninde olabilecek sıkıntılarda doğumdan sonra çocuklara kuyruk sokumundan hacamat yaparlardı bu hacamat sayesinde çocuğun beyninde ve akli meleklerinde oluşmuş sıkıntıları kaybolurdu. Daha büyük çocuklarında hacamat sayesinde anlayış, hafıza, zeka melekleri kuvvetlenir özellikle okul çağında derslerin anlama ve kavramada dikkat eksikliğinde hacamat çocukta bu sıkıntıların kaybolmasına vesiledir.

8- Çok hassas ve korkan kişilerde kanlı hacamat yapılmaması tavsiye olunur, duruma göre kansız hacamat tatbik olunur. Diğer Tabirle Kupa terapisi. Hasta eğer güzelce ikna edilebilirse bu durumları yani korku, evham, panik atak sıkıntıları kesinlikle hacamattan sonra kalmayacaktır.

9- İki çukurdan yani ense çukuru ve bıngıldaktan, hacamat yapılmaz. Doğu tababetinde ki özellikle hintliler bu noktalarada hacamat yaparlar. Bu noktalara hacamattan sakınmak gerekir. Kafa arkasından, ense çukurunun altından (boyun), kulak arkası bölgelerden sık hacamat yapılmaz. Ense çukurundan ve bıngıldaktan hacamat yapmak kişiyi akli dengesizliklere sokar. Eskiler birini delietmek istiyorsan bu bölgelerden hacamat yap demişlerdir. Aynı şekilde kafa arkasından hacamatta yılda bir iki seferden fazla yapılmamalıdır. Kişide hafıza kaybına sebep olur.

10-Nezle ve grip rahatsızlığı veya balgam seviyesi vucutta fazlalaşmış olanlar ve beyin suyunun çok olduğu artığı kişilerde kesinlikle kafa hacamatı yapılmaması gerekir. Nezle grip vs. durumları olanlara kafa hacamatı yapıldığında hastanın sonrasında şiddetli baş ağrıları oluşur ve giderek artar. Beyinleri soğuk, başlarında soğuk nezle olanlara, Böyle kişilere çok zarar verir. Eski hekimlerin soğuk beyin diye tanımladıkları kişilere o durumları düzelmeden, kafa hacamatı yapmak çok tehlikelidir kişi felç geçirebileceği gibi, gözlerde, kulaklarda ciddi hasarlar oluşabilir. Yaşlı kişilere de yapılmamalıdır. Yukarda da belirttim Ense hacamatını sık yapanlarda unutkanlık oluşur. Bu hacamatı yapanlar sert katı yapmamalıdır, böyle olursa unutkanlık getirir.

11-Hamamda hacamat yapmamalıdır, hamamdan çıkar çıkmaz soğumadan da hacamat yapılmaz. Hacamat için hamamdan çıktıktan en az bir iki saat beklenmelidir. Kan aldıran veya hacamat yaptıran kişi bu işlemden sonra yatıp uyumamalıdır. En az 3 saat geçmesi lazımdır.

12- Eskiden oluşmuş katarakta ve göz ameliyatından sonra kafa arkasına, ense çukurunun altına ve kulak arkasına özel durumlar hariç, hacamat yapılmaz, normalde her hangi bir ameliyat sonrası en az 2 yıl geçmesi lazım. Bu süreden evvel hacamat yapılması daha önce ameliyat olunmuş uzvu ve rahatsızlığı tetikleyebilir. Bunun sebebi nasıl ki sigara bırakıldığında bir çok hastalıklar günyüzüne çıkar. Çünkü sigaranın zehri hastalıklı bölgelerin üzerini örttüğünden kolaylıkla fark edilmez. Sigara bırakıldığında o bölgedeki zehirler temizlendikçe oranın rahatsızlığı ortaya çıkar. Aynı bunun gibi toksinin vucuttan temizlenmesiyle o bölgelerdeki ağrı ve sızılarda gün yüzüne çıkabilir.

13-Cilt hastalıklarında sedef, egzama vb. ve yanıklarda hastalık yerlerinden kupa atılmaz, buralara yakın noktalardan yapılır.

14-İleri derece musallat yaşayan bir hastaya asla kısmen düzelme olacağı zamana kadar, hacamat, fasd, sülük gibi tedaviler uygulanmaz. Hem hasta hemde özellikle yapan kişiler eğer manevi ilimlere vakıf değilseler aşırı sıkıntı yaşarlar. Böyle hastalar önce manevi tedavi metodlarıyla tedavi edilir ve sonrasında durumuna göre diğer metodlar yapılır. Hkerrar Tıbbı Nebevi ve İslam Tıbbında Hastalıkları Tedavi Usül ve Kaideleri cilt 2