Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar
11 yıl önce tarafından yazıldı, 2.885 kez okundu ve hakkında yoruma kapatıldı.

 

Celcelutiye Kasidesi ve Kaynakları Nedir

 

Daha önce bir forum sitesinde bir kardeşimizin bana Celcelutiye Kasidesinin sahih kaynaklarda geçip geçmediğini sorması ve bu kasideyle alakalı bizlerin şahsi tecrübeleri olup olmadığını sorması üzerine verdiğimiz cevaptır.

 

Sorduğunuz mesele ile ilgili konunun sağlam hadis kaynaklarında geçmeyişini sizde zikretmişsiniz bu iki dua hakkında bir çoklarının ve sizlerce bilinen rivayetlerini zikretmeden önce şunu bilmenizi isterim ki Havas ilmi bir çoğu kitaplarda aktarılmadan Mürşid mürid ilişkisi öğretmen öğrenci ilişkisinde olduğu gibi zahiren veya manen aktarılan bir ilimdir ki ledün ilminin bir nevi şubelerindendir çoğu manevi kemalat ve makamlarına göre verilen kişilerin tecrübelerdir. Bu kısa izahdan sonra rivayetlere gelince      

 

Evvela, âlimlerin birldirdiğine göre, Celecelutiye, engin bir kapsama sahip sırları ihtiva eden ve ism-i azam sırrını taşıyan bir kasidedir. Daha önce İbranîce ve Süryanîce konuşan bir çok peygamber bu kasidenin aslî muhtevasıyla münacatta bulunmuş ve o sayede değişik sıkıntılardan kurtulmuşlardır(bk. Gümüşhanevî, Mecmuatu’ahzab, Şazelî bölümü, s. 508-525).

İmam Gazalî, hocası İmam Nureddin el-Isfahanî, İmam Ahmed el-Bunî ve Şeyh Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî’ye göre, Celcelutiye kasidesinin aslı vahiydir.

Celcelûtiye, Hz. Resul-i Ekrem’in (SAV) derslerine istinaden, Hazret-i Ali (RA) tarafindan te’lif edilen Süryanice bir kasidedir. Esas manasi bedi’ demektir. Mecmuat-ül Ahzab’ın birinci cildinde yer almaktadır. Bediüzzaman, Gazali gibi çok imamların Celcelûtiye’yi şerh ettiklerini söylemiştir.
İmam Gazali’nin celecelutiye şerhi, Ziyaaddin Gümüşhanevî hazretlerinin derlediği Mecmuatu’l-Ahzap adlı eserinin “Şazelî” adlı cildin 508. sayfasından itibaren başlar. Ancak bu şerhler, kelimelerin açıklamasından ziyade Kasidede yer alan beyitlerin hassalarını açıklayan bir mahiyettedir. Süryani kelimelerden az bir kısmının anlamı verilmiştir.

Celcelutiyenin kendisi ise, aynı cildin, 499-531 sayfaları arasında yer almaktadır. Kasidedeki bütün beyitlerin altında onların ebced değerleri de yazılmaktadır.

Hazret-i Ali radiyallahü anh tarafından Celcelutiye adıyla ve cifir ilmine göre bir çok tarih de düşürülerek Süryani diliyle nazmedilmiş ve kaside haline getirilmiştir. Yüksek ve tesirli bir duadır. Bir isimler hazinesidir. Allah`ın rahmetini celb etmesi hasebiyle bir rahmet hazinesi veya bir Cennet hazinesi demek de mümkündür. Allah`ın en büyük ismi olan İsm-i Azam bu duanın içerisinde gizlenmiş olduğundan, bu duayı okuyarak Allah`a sığınan kimsenin, dünya ve ahiret işlerinde çok kolaylıklar ve bereketler göreceği müjdelenmiştir.

İmam-ı Gazali Hazretleri nakleder ki: Cebrail Aleyhisselam Peygamber Efendimiz`e (asm) dedi ki:

`Ya Muhammed! Rabb`in sana selam ediyor ve selamın en mükerremini sana tahsis buyuruyor. Sana bu hediyeyi ihsan buyurdu.`

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm): `Ey kardeşim Cebrail! Bu hediye nedir?` dedi.

Cebrail Aleyhisselam: `Bu hediye, içinde İsm-i Azam ile en kapsamlı kasem bulunan büyük duadır` diye cevap verdi.

Peygamber Efendimiz (asm): `Ey kardeşim Cebrail! Bu duanın adı nedir? Keyfiyeti nasıldır?` diye sordu.

Cebrail Aleyhisselam dedi ki: `Ya Muhammed! Bu duanın adı Bedi`dir (Celcelutiye). İçinde en yüksek kasem ve İsm-i Azam vardır. O İsm-i Azam ki:

1-Arş-ı Ala`nın kenarına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Allah`ın arşını taşıyan melekler bu arşı kaldıramazlardı!

2-Güneşin kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, güneşin ışığı ve nuru olmazdı!

3-Ay`ın kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, ay ışık veremezdi.

4-Cebrail Aleyhisselam`ın kanadına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Hazret-i Cebrail yer yüzüne inemez, semaya çıkamazdı!

5-Mikail Aleyhisselam`ın başına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı yağmurlar ve damlalar ona itaat etmezlerdi.

6-İsrafil Aleyhisselam`ın alnına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı sur üfleyemezdi.

7-Azrail Aleyhisselam`ın elinin üzerine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, mahlukatın canlarını alamazdı.

8-Yedi kat göklere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı gökler yükselemezdi.

9-Yedi kat yerlere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, yedi kat yerler, şimdi olduğu gibi sabit olmazdı! Bu ismi Adem Aleyhisselam okumuştur! (İmam-ı Gazali, Celcelutiye, s.5,61)

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’da Celcelutiye hakkında bazı malumatlar vermiştirEn mühimmi, Celcelutiye’nin aslı olan üç dua ve zikrin Peygamber Efendimiz (sav)’e aynen Cevşen gib indirilmiş bir vahiy olmasıdırŞöyle der:

“Celcelutiye’nin esası ve ruhu olan, ‘El-Kasemü’l-Cami ve Ed-Da’vetü’ş-Şerife ve El-İsmü’l-Azam (dır)’ İmam-ı Ali Radıyallahü Anh’ın en mühim ve en müdakkik Üveysî bir şakirdi ve İslâmiyet’in en meşhur ve parlak bir hücceti olan Hüccet-ül İslâm İmam-ı Gazalî (RA) diyor ki: ‘Onlar vahy ile Peygamber’e (ASM) nâzil olduğu vakit İmam-ı Ali’ye (RA) emretti: YazO da yazdıSonra nazmetti’ İmam-ı Gazalî (RA) diyor: “…Şüphesiz o, dünya ve ahret hazinelerinden bir hazinedir” (Sikke-i Tasdik)

Burada Kur’an’dan başka vahiy olabilir mi suali akla gelebiliyorBunu cevabı evet başka vahiy çeşitleri de vardır  (Geniş bilgi için Tefsir usulu kaynaklarına müracaat ediniz) kısaca çeşitlere örnek misal:

 

Gayr-i İlahi Vahy:

İma, işaret, konuşma ve telkinleri ifade eden vahiylerdir.

a)“Böylelikle mihrabtan kavminin karşısına çıkıp onlara: “Sabah-akşam tesbih edin.” diye vahyetti.” (Meryem: 19/11)

Buradaki vahiy, Zekeriyya’nın (a.s.) milletine yapmış olduğu ima ve işareti belirtmektedir.

 

İlahi Vahiy:

İlahî vahy anlamında kullanılan vahy kelimesinin 71 tanesi Hz. Peygamber (s.a.s)’e yapılan vahy ile ilgilidir. Geriye kalanları ise cansız olan “arz”a yapılan vahy[1][114], semaya yapılan vahy[2][115], bal arısına yapılan vahy[3][116], meleklere yapılan vahy[4][117], Hz. İsa’nın Havarîlerine yapılan vahy[5][118], Hz. Musa’nın anasına yapılan vahy [6][119]‘dir.

İlahi vahiy, Allah tarafından gelen vahiydir. Kur’an’da 5 çeşidine rastlamaktayız:

a) Yere ve göğe hitaben gelen vahiyler. Allah’ın emretmesi anlamındadır.

“O gün haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir.” (Zilzal: 99/4-5) “Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti.” (Fussilet: 41/12)

b) Hayvanlardan bal arısına gelen vahiy. İç güdü, ilham anlamındadır.

“Rabbin arıya: “Dağlardan, ağaçlardan ve çardaklardan evler edin.” diye vahyetti.” (Nahl: 16/68)

c)Meleklere hitaben gelen vahiy. Allah’ın emretmesi anlamındadır.

“Rabbin meleklere: “Ben sizinle beraberim.” diye vahyediyor.” (Enfal: 8/12)

d) İnsanlardan İsa’nın (a.s.) havarilerine ve Musa’nın (a.s.) annesine hitaben gelen vahiyler. İma, emir, rüya ve ilham manasındadır.

“Hani Havarilere: “Bana ve rasullerime iman edin.” diye vahyetmiştim.” (Maide: 5/111) “Musa’nın annesine: “Onu emzir.” diye vahyettik.” (Kasas: 28/7)

 Hz. Peygamber’in yukarıda belirtilen vahy şekillerinden almış bulunduğu vahiylerden ekserisi âyetler, bir kısmı ise kudsî hadisler ve hadis-i şeriflerdir. Necm sûresi 4. âyette: “O, kendi arzusu ile söylemez, o (söylediği), kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir” buyurulmuştur. Mıkdam b. Ma’dî-Kerib’in rivâyetine göre Hz. Peygamber de: “Bana Kur’ân ve onunla beraber O’nun gibisi verildi. Şunu iyi biliniz ki, Allah Rasûlü’nün haram kıldığı da Allah’ın haram kıldığı gibidir…”[7][121] buyurmuştur

Kudsî Hadis

 Allah’ın, manaları Hz. Peygamber’e (s.a.s) ilham ettiği fakat lafızlarını Peygamber (s.a.s)’in ifade ettiği, Kur’ân’dan sayılmayan, okunmakla ibadet olunmayan (Kur’ân gibi namazda okunmaz), ahad yolla (tevatürle değil) Rasûlüllah (s.a.s)’ tan nakledilmiş ve onun tarafından da Allah’a nisbetle ifade edilmiş sözlerdir

Kudsî hadisler ve hadis-i şerifler vahy ve ilham yoluyla Peygamber’in söylediği sözler ve şeriatın ikinci kaynağı ise de, âyetler derecesinde değildirler.(Tefsir Usulü-Muhammed Salih el-Useymîn)

 

Vahiy çeşitlerine bu kısa örneklerden sonra konuya dönecek olursak

 
Celcelutiye’nin muteber bir kaynak olduğunu gösteren büyük bir delil, İmam-ı Gazalî ve Muhyiddin İbni Arabi (k.s) gibi büyük alimlerin onu şerh etmiş olmalarıdırBediüzzaman da buna şöyle işaret eder:

“İmam-ı Gazalî, İmam-ı Nureddin’den ders alarak bu Celcelutiye’nin hem Süryanî kelimelerini, hem kıymetini ve hasiyetini şerhetmiş” (Sikke-i Tasdik)

“İmam-ı Gazalî (RA) gibi çok imamlar Celcelutiye’yi şerh etmişler” (Sikke-i Tasdik)

Celcelutiye’nin konusu, aslen Allah Teala’ya karşı, Esma-i Hüsnası ve Kur’an surelerinin isimleriyle ile yapılan bir münacattırİçinde İsm-i Azam’ı taşıyan bu dua, ilm-i cifir ve ebced hesabı kaideleriyle gelecekten bazı haberlerin şifrelerini taşır

Risale-i Nur’da, Celcelutiye’nin konusu hakkında şu ifadelerde vardır: 

“Celcelutiye’nin aslı vahiydir ve esrarlıdır ve gelecek zamana bakıyor ve gaybî umûr-u istikbaliyeden (gelecekteki işlerden) haber veriyor” (Sikke-i Tasdik) 

“Hazret-i Ali Radıyallahü Anh’ın en meşhur Kaside-i Celcelutiyesi, baştan nihayete kadar bir nevi hesab-ı ebcedî ve cifir ile te’lif edilmiş ve öyle de matbaalarda basılmış” (Sikke-i Tasdik)

“Celcelutiye, Süryanice bedi’ demektir ve bedi’ manasındadır” (Sikke-i Tasdik)
(Bedi’ anlamı:  Eşi ve örneği olmayan, sanatkârane yaratan demektir Kuranda: “(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır Bakara. 2/117 diye buyurulur )

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, ahirzamanın dehşetli imansızlık fitnesi içinde imana çok büyük hizmetler eden Risale-i Nur’un, Celcelutiye’nin işaretleri içinde çok mühim bir yer tuttuğunu şu ifadelerle anlatır: 

“Celcelutiye, Süryanice bedi’ demektir ve bedi’ manasındadır İbareleri bedi’ olan Risale-i Nur, Celcelutiye’de mühim bir mevki tutup ekser yerlerinde tereşşuhatı göründüğünden, kasidenin ismi ona bakıyor gibi verilmişHem şimdi anlıyorum ki, eskiden beri benim liyakatım olmadığı halde bana verilen Bediüzzaman lâkabı, benim değildi; belki Risale-i Nur’un manevî bir ismi idiZahir bir tercümanına âriyeten ve emaneten takılmışŞimdi o emanet isim, hakikî sahibine iade edilmişDemek, Süryanice bedi’ manasında ve kasidede tekerrürüne binaen kasideye verilen Celcelutiye ismi işarî bir tarzda, bid’at zamanında çıkan bedi-ül beyan ve bedi-üz zaman olan Risale-i Nur’un; hem ibare, hem bereketiyle, beni teşettütten perişaniyetten hıfzeyle ya Rabbi!” meali; tam tamına o risale ve sahibinin vaziyetine tevafuk karinesiyle kelâm mecazî delalet ve İmam-ı Ali Radıyallahü Anh ise, gaybî işaret eder diyebilirizHem madem Celcelutiye’nin aslı vahiydir ve esrarlıdır ve gelecek zamana bakıyor ve gaybî umûr-u istikbaliyeden haber veriyor” (Sikke-i Tasdik)

“Geceleyin Celcelutiye’yi okudumBirden bir ihtar-ı gaybî gibi kalbime denildi: İmam-ı Ali Radıyallahü Anh, Risale-i Nur ile çok meşguldürMecmuundan haber verdiği gibi kıymetdar risalelerine de işaret derecesinde remzedip îma ediyorEğer sarih bir surette gaybdan haber vermek çok zararları bulunduğundan, hikmete münafî olduğu cihetle hikmet-i İlahiye tarafından yasak olmasa idi tasrih edecekti” (Sikke-i Tasdik) 

“Ben Celcelutiye’yi okuduğum vakit, sair münacatlara muhalif olarak kendim bizzât hissiyatımla münacat ediyorum diye hissederdimVe başkasının lisanıyla taklidkârane olmuyorduBenim için gayet fıtrî ve dertlerime alâkadar ve tefekkürat-ı ruhiyeme hoş bir zemin oluyorduBirkaç sene sonra kerametini ve Risale-i Nur ile münasebetini gördüm ve anladım ki; o halet, bu münasebetten ileri gelmiş(Sikke-i Tasdik)

 Fatihatul Fukara da Hakeza Mecmuatul Ahzabda geçer  okuma şekli ve bazı hususiyetleri yine İmamı Gazali ve ibni Arabi Hazretleri gibi Alimlerin rivayetlerinden biliniyor. 

(celcelutiyenin İmamı Gazali Hazretleri şerhi meşhurdur İbni Arabi Hazretlerinin Yaptığı beyitlerinin şerhini de Hamdolsun biz Havas İlimlerinden seçmeler adlı kitabımızda Yayınladık hakeza fatihatul fukarayıda)

Cümlenizde Sika derken Hadis ilminde anladığımız şekliyle ve Muteber Hadis Kaynaklarında geçip geçmediğini soruyorsanız bizde rastlamış değiliz.( Giriştede beyan ettiğim üzre manevi ilim alanına girdiğinden geçmemesi normaldir kişiden kişiye vs. şeklinde.) Ama güvenilir Alimler anlamında soruyorsanız bize göre yukarda adı geçen alimlerimizin hepsi güvenilirdir Malumunuz Ümmete mal olmuşlardır ve Müctehid Olanıda vardır içlerinde.

 Faydalarına şahsi tecrübelerimize gelince bu iki büyük duanın bir çok özelliğine şahit olmuşuzdur ama şu kadarını anlatayım ki Celcelutiye hakkında genelde bahsedilen faydaların haricinde özellikle cinli rahatsızlıklarda gerek ilgili beyitler (Cinlerden Bahseden)gerek tamamı okunma veya taşıtılma anlamında hastalarda fayda veriyor tabi bu musallatın büyü veya başka sebeplerle durumuna göre uygulamasıda değişkendir malumunuz. Birde celcelutiyenin cevşende geçen şeklinde bir çok bölümü, hadimi vazifeli isteği ve ismi bölümü geçmez Bediüzzaman hazretleri bu bölümleri çıkarmıştır. Ama orijinal metinler mevcuttur havas erbabında, şuan mevcutta piyasada geçen Celcelutiyenin tamamı değildir. Sebebi ise bilinmeli ki Celcelutiye bir kasideden öte sırlar içerir. Yani Fatihanın Sırrı ve Yerlerin Göklerin sırrı ve Seyri sülükte bazı noktaların sırrı ister inanın ister inanmayın celcelutiyede saklanmıştır. Zaten bu noktaları şaşırmadan dalalete düşmeden geçmek için kasidede ilgili beyitlerle meşguliyet şarttır. Bu sebeple de naehillerin eline geçmemesi için tedbirdir herkese öğretilmez. Nasibi olanlar bunu zaten öğrenirler merak etmeyin çünkü celcelutiye bir nevi talebesini kendi seçer.  Piyasada sıkıntılara karşı faydalı olan beyitleri ve özellikleri Celcelutiyenin faydalarının inanın binde biridir.

 Haftalık gerçekten vird edinenler maddi ve manevi bir çok faydasını görecektir. Bu kasidede benim tesbit ettiğim bir özellikte okuma şartlarını yerine getirmemiş olsada şahıs uzlet vs. üst üstte 3 ncü okumadan itibaren hissi anlamda vazifelilerinin varlığını etrafında hissetmeye başlarlar (Görümü olmayanlar için) özellikle tasallut ve büyü sıkıntısı olanlarda bu okumalarda bir ağırlık çöker göğüs kısmında daralma ve sıkışmalar olur ki aslında o varlıklar bu kasidenin bereketinden zarar görmeye başlamış ve okumayasın diye sana sıkıntı vermeye başlamışlardır demektir. Diğer bir meselede kesinlikle tavsiye etmemek kaydıyla ve sadece bilgi amaçlı olsun diye yazıyorum ergen olmamış bazı çocuklarda bu kaside taşıtılınca cinleri görebilir görüm elde eder.  Büyüklerde ilgili bazı beyitleri belli adetlerde okuyarak elde edebilirler.

Fatihatul fukaraya gelince bunun özellikle benim talebeler hocalar  bölümünde fatiha ile bir riyezat  çeşidi vardır ki açtığım konu olarak gerçekten çok etkili bir yöntemdir ve ağırdır. Tek başına da sade bu duayı kullanarak görüm, gaybi bilgi ve özellikle şifa yeteneği kazanılabilir ruhta bu açılım gerçekleşebilir yeterki şartlar yerine getirilsin. Bu duayla meşgul olanları gerçekten herkes sever sayar bir çok şerde Rabbimiz muhafaza eder. yazacak çok şey var elbet ama bunlar yeter sanırım. Umarım faydalı olmuştur. Vesselam veddua

Dipnotlar

[8][114] ez-Zilzâl, 99/4, 5.

[9][115] Fussilet, 41/12.

[10][116] en-Nahl, 16/68, 69.

[11][117] el Enfâl, 8/12.

[12][118] el-Mâide 5/111.

[13][119] el-Kasas, 28/7.

[14][120] Cengiz Yağcı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 290.

[15][121] el-Hadis ve’l Muhaddisûn,12; Kurtubî, Tefsîr, 75.

Etiketler:

Malasef Yorumlar Kapalı.